top of page

Evrene bırak, iyi olsun...


İş ve özel yaşamımızda başarıya ulaşmak için şimdiye dek pek çok yol denediğinize eminim. Konuşmayı denediniz, susmayı denediniz, bir şeyleri başlatmak, bitirmek için çaba harcadınız… Kimi zaman başarılı oldunuz, kimi zaman hayal kırıklığına uğradınız. Peki, daha iyisini nasıl elde edebiliriz?

Siz de benim gibi “Evrene bırak, iyi olsun” mesajlarından sıkılan biriyseniz okumaya devam ediniz.

İçinde bulunduğum sektör nedeni ile 10 yılın üzerinde bir süredir binlerce katılımcı ile gerçekleştirdiğim seminerlerde sıkça duyduğum yorumlardan biridir: “Hocam yani Pollyanna’ cılık mı oynayalım?” Her defasında bıkmadan “Hayır” diye yanıtlarım bu soruyu. Çünkü düşünürün dediği gibi aksiyon olmadan “vizyon” un hayalden ibaret olduğuna inanırım.

Peki, yok mudur bunun bir dengesi? Hadi gelin bu soruyu yanıtlamadan önce, başarının olmazsa olmaz ilk şartı olan ancak sıklıkla yanlış anlaşılan “Olumlu Zihinsel Tutum” kavramına biraz daha yakından bakalım.

Olumlu düşünmek ve pozitif beklentiler içinde olmak fazla iyimser ve hayalci algılanan bir önermeden biraz daha fazlasıdır aslında. Hatta tam tersi, olay ve durumları gerçekçi gözlerle görebilmek